Samstag, März 31, 2007

BÜYÜK TEYZE OLDUM

Sevgili yegenim Estelle anne oldu! Ben de büyük teyze. Minicik bir bebegimiz var, minicik diyorum cünkü biraz erken geldi dünyaya. Ana karninda ögreneceklerimi ben disarida da ögrenirim düsüncesiyle biraz acele etti. Tatli kizimiza buradan tüm güzellikleri diliyorum. Pastasini Estelle'in blogunda görebilirsiniz.

Mittwoch, März 28, 2007

BOLLYWOOD



Tüm dünyada var bir Bollywood cilginligi. Biz de bu dünyada yasayanlar olanlar bu cilginliktan uzak kalamadik, arkadasimla güzel Hint elbiseleri, filimleri, yemek kitaplari aldik ve bir Hint gecesi yapmayi planladik. Planimizi bozan kuvvetli bir grip oldu. Elbiseler dolapta, hevesimiz kursagimizda, ümidimiz baska bahara kaldi.
Güzel bir balik yemeginin ardindan bir Hint tatlisi olsun düsüncesiyle, ertesi gün kitaptan bir tarif denedim. Tatlinin Hint lisaninda ismi NARIAL KA HALWA.
Tarifine gelince:
Bir tutam safran, bir yemek kasigi sütün icinde eritiliyor.
Bir teflon tava isitilip icinde bir corba kasigi suda 80 gr seker eritiliyor.
100 gram hindistan cevizi rendesi, 1/4 cay kasigi ögütülmüs kakule, safranli süt ve 2 corba kasigi ufalanmis antep fistigi ekleniyor. Bu karisim iyice birbirine kaynasincaya kadar pisiriliyor ve servis tabagina hazirlanan birer top vanilyali dondurmanin üzerine sicak olarak dökülüyor.
Hemen servis edilmesi gerekiyor, cünkü yayilan kokulara "neler yapiyorsun" merakiyla millet mutfaga ziyarete gelmeye basliyor.

Montag, März 19, 2007

SIRA BENDE II

Sevgili Mahzun Prenses beni bir oyuna davet etti. Biliyorum oyun yasim coktan gecti, kurallari dogru anlar miyim, oyunu bozar miyim bilmiyorum, fakat madem sira bana geldi, ben de bu sanal dünyada kimleri takip ediyorum yazayim dedim.
MAHZUN PRENSES, herseyden önce tesekkürler beni oyuna davet ettigin icin.
Saniyorum ilk tanismam profilinde Izmir'den uzak oldugu icin mahzun oldugunu okudugumda oldu. Kiyamam bu tatli kiza deyip yazdim iki satir...sonra da müdavimi oldum. Candarli'yi onunla geziyor, balikcilarin sesini onunla dinliyor, Izmir'in hasretini onunla yasiyor oldum.
DAMLANIN GÜNLÜGÜ, blogunun yazari Damla benim ilk göz agrim. Bir sene önce blogumu kurdugumda beni cesaretlendiren ilk yorum ondan gelmisti. O zamandan beri hazirladigi yemeklere, verdigi davetlere ortak oluyor, ev durumlarini, evlilik yildönümünü, yaptigi yolculuklari ilgiyle izliyorum.
MUTFAKTA ZENin yazari sevgili Tijen de ilgiyle izlediklerim arasinda. Bazen yolculuktan haberler salar, bazen cesitli etkinliklerden. Bazen degisik yemekler, otlar, tarifler dener; bazen de mutfakta temizlik yapar, onu buna , bunu suna ekler sasirtir hep beni. Ilgiyle beklerim neler anlatacagini.
NANE-LIMONun yazari sevgili Münevver, benim tatli komsum. Sabahlari mutlaka ugrarim. Her zaman ikram edecegi birseyler vardir mutfaginda. Bir sicak corba, cayin yanina kurabiyeler, kekler ya da öglen yemegine degisik tatlar. Hep temiz, hep sicak, hep güleryüzle karsilar beni.
TUBA'NIN PENCERESINDEN Tuba, beni linklerinize ekler misiniz dedi...ben de ekledim. Hic pisman degilim, sevgiyle izliyorum, yaptiklarini, anlattigi olaylari, gezdigi yerlerin fotograflarini. Bir de hasret cekmemiz daha iyi anlatiyor bizi bize galiba...dogdugumuz yerlerden uzakta kendi dogrularimizi yapma gayreti var bizi baglayan.
DAMAK TADInin meshur Gül'üne de ugramayi severim. Benim cilgin Karadenizlim O! Bir bakarim misafir agirlamistir, sofranin güzelliginden insan yemege kiyamaz, bir bakarim cani birsey yapmak istemez morali bozuktur, bazen de keyfi yerindedir herkese iyi hafta sonlari diler...
GASTRONOT Bahar ile KOMSUDA PISERin yazari Papatya'yi en sona biraktim. Onlar uzun süre sessiz kalsalar da ilgiyle izlediklerim arasindalar. Ayrica sahsen tanisma firsatimiz oldugundan da bu kardeslerin yeri biraz farkli oldu. Cünkü bilgisayardan tanismak, tüm dünya ile irtibata gecmek, bence insanlarin yüz yüze tanismasinin yerini tutamaz.
Birgün hepinizle yakindan tanismak, görüsmek ümidi ile hosca kalin, sevgiyle kalin.
Severek izledigim, tariflerinden faydalandigim pek cok blog var, herkese buradan TESEKKÜRLER.

Montag, März 12, 2007

ARMUTLU KEK

Bu keki yapimi kolay ve malzemeleri degistirme imkani oldugu icin cok seviyorum. Ayrica meyveli olmasi, üzerindeki kremasi da zenginlestiriyor tadini ve görünümünü.
Tarifine gelince:
2 su bardagi un (tam bugday unu da kullanilabilir)
2 tatli kasigi karbonat (krem tartar veya kabartma tozu da kullanilabilir)
4 yumurta
1 su bardagi seker
1/2 su bardagi siviyag
1/2 su bardagi eritilmis tereyag
3 orta boy armut (küp seklinde kesilmis)
1 su bardagi cekilmis ceviz
1 cay kasigi tarcin
1 cay kasigi tuz
Kremasi icin:
100 gr quark (tuzsuz lor peyniri veya tuzsuz labne peyniri de kullanilabilir)
1 corba kasigi tereyag
1 bardak pudra sekeri (miktari genelde armudun tatliligina orantili ayarliyorum)
1 adet küp seklinde kesilmis armut
Önce kuru malzemeleri, un, karbonat, tarcin ve tuzu karistiriyoruz.
Baska bir kapta yumurta ve sekeri iyice cirpip yavasca yagi ekliyoruz. Eritilmis teryagini da ekledikten sonra tüm malzemeleri karistiriyoruz.
En son küp seklinde kesip hazirladigimiz armutlari ve cevizleri ekliyoruz.
Karisimi yuvarlak bir kek kalibina yagli kagit kapladiktan sonra yerlestiriyor ve önceden isitilmis firina veriyoruz.
180 derecede bir saate yakin pisiriyoruz ve sogumasi icin bekletiyoruz.
Peynir, tereyag, seker, istenirse bir paket vanilya ve armudu karistirip kremayi hazirliyoruz. Soguk kekin üzerine sürüyoruz.
Dilimleyip servis yapabiliriz, afiyet olsun!

Dienstag, März 06, 2007

REZENELI BALIK

Ilk kez rezene ile tanismam arap saci adi altinda oldu. Arkadasima ugramistim, arap saci kavurma üzerine de yumurta afiyetle yiyiyorlardi. Benim bu otu tanimadigimi duyunca cok sasirmislar ve de hemen önüme bir tabak koymuslardi denemem icin.
Almanya'ya gelince kocaman rezenelerle tanistim. Isyerinde birkac kisiye sordum, rezene ile ne yaptiklarini, "salataya dogruyoruz, sen en iyisi müdüre sor" dediler. Müdürümüz Italyan'di, hemen oturup birkac tarif verdi. Fakat ben önce salataya ekleyip denedim ve o zamandan beri en sevdigim salata malzemesi haline geldi.
Müdürümüzün devamli "denedin mi verdigim tarifleri" sorularindan kurtulmak icin de hafif yagda öldürüp, zeytinyag ve limonla tek basina meze olarak; veya bütün olarak hafif yagda bir firin kabina yerlestirip, üzerine bol parmesanla firinda pisirip yedik.
Cipurayi rezene ile doldurup hafif yagda kizartma fikrini ise televizyondan aldim. Bunun icin rezeneyi piyazlik dogruyorum, sogani da piyazlik dogruyorum, hepsini yagda hafif öldürüyorum. Tuz, biberini ekleyip cipuralarin icini dolduruyorum. Cipuralari az yagda iki tarafi da iyice pisinceye kadar kizartiyorum. Yanina güzel bir roka salatasi...afiyet olsun!