Mittwoch, August 08, 2007

MÜNIH'TE YAZ



Cok iliman bir kis, cok kurak bir bahar gecirdik. Yaz ise geceleri yagmurlu, gündüzleri günesli gecti. Gecti diyorum, cünkü havalar daha fazla yagmurlu ve günler daha kisa olmaya basladi.
Güzel gecen yazdan birkac fotograf kaldi geriye. Birinci fotograf karanlik cikti fakat anlatmak istedigim olaya yeter sanirim. Yazin gelmesiyle beraber Münih belediyesinin hazirladigi bir etkinlik bu. Bizim önümüzden gecen cadde de dahil olmak üzere sehrin belli basli birkac büyük caddesi trafige tamamen kapatilir ve roller blade yapmak isteyenlere tahsis edilir. Bu etkinligin ismi "Blade Night". Katilanlarin arasinda hercesit yas grubuna rastlamak mümkün. Hatta önlerinde cocuk arabalarini iten genc anne-babalar da var. Belli aralarla yanlarindan polis arabasi ve ambülans ta geciyor. Damadimin anlattigina göre katilmak cok zevkliymis, ne yalan söyleyeyim ben pencereden seyretmeyi yeterince zevkli buluyorum.
Ikinci resim sehrin merkezinden. Suyun kenarinda serinlemeye calisanlar oldugu gibi suyun icine girip serinlemeye de calisanlar coktur. Kisin ise bu sularin aktigi yer buz pateni kaymak isteyenler icin hazirlanir, belki kisa da onun resmini koyarim.
Son resim ise bir bira bahcesinden. Cocuklugumda Izmir'de aile cay bahceleri vardi. Bunlar genelde deniz kiyisinda olur ve tüm günün sicakligindan sonra ailelere bir soluk alma yeri saglardi. Annelerimiz hafif bir seyler hazirlardi, oradan da cay, gazoz gibi icecekler ismarlanir, galiba bir de masa parasi verilirdi. Yavas yavas deniz kenarlari yol oldu, aile cay bahceleri de tarihe karisti. Münih'te bu adeti tarihe karistirmamak icin hep büyük bir mücadele vardir ve sonunda hep halk kazanir. Tabii, isim burada cay bahcesi degil, bira bahcesidir.
Bira bahceleri genelde büyük kestane agaclarinin gögesi altindadir. Anlatilana göre kestane agaclarini da Türkler getirmisler. En fazla icilen icecek bira olsa da, gazoz, meyve suyu, maden suyu, gazozla karisik bira (radler), maden suyu ile karisik elma suyu gibi cesitli icecekler bulunur. Siste pilic, peynir ezmeleri (obatza), izgara balik, turp salatasi gibi cesitli yiyecekler de satin alinabilir. Benim icin en önemli olan yiyecegimi evden getirebilmemdir. Nedense hazirlik yaparken hep kücükkken gittigimiz cay bahcelerini hatirlarim.
Münih'te yaz bu kadar. Türkiye'ye gitme zamani geldi. Ekim ayinda tekrar görüsmek ümidi ile hepiniz hosca kalin!

PEYNIRLI PASTA-INCIRLI KAHVE


Alisverisimi bitirmistim bu kahveyi kesfettigimde. Iki kücük paket duruyordu öylece, incir yazisini görünce aldim hemen. Incirleri kurutmuslar, kahve gibi ögütmüsler ve bundan kahvemize karistirirsak incir aromali bir kahvemiz olacagini yazmislar.
Eve gelir gelmez hemen Alman kahvesi hazirladim,ögütülmüs inciri ekledim, yanina da bir dilim peynir pastasi, harika bir ögleden sonra molasi.
Peynir pastasi ise bizim evde en fazla ragbet gören tarife göre yapildi. Nedeni, icindeki peynir. Her zaman quark(lor) veya herhangi bir labne peyniri ile yaparim, fakat bu tarif philedelphia (kraft) markali peynirden. Pastanin orijinal ismi de "Philedelphia Kuchen".
Malzemeler:
600 gr. labne peyniri (Philedelphia)
12 adet peksimet (etimek)
50 gr. teryag
3 yemek kasigi seker
6 adet yumurta
150 gr. seker
200 ml. aci krema
1 1/2 cay kasigi limon kabugu rendesi
1 1/2 yemek kasigi limon suyu
4 yemek kasigi nisasta
1 cay kasigi kabartma tozu
Yuvarlak bir kek kalibini yagliyoruz.
Peksimetleri iyice ezip teryag ve 3 kasik seker ile karistiriyoruz.
Elde ettigimiz karisimi kek kalibina elimizle iyice bastirarak yerlestiriyoruz.
Yumurta aklarini ve sarilarini ayiriyoruz ve aklarini kar gibi oluncaya kadar cirpiyoruz.
Yumurta sarilarini, seker, peynir, aci krema, limon kabugu rendesi, limon suyu, nisasta ve kabartma tozu ile karistiriyoruz.
Cirpilmis yumurta aklarini yavasca bu karisima ekliyor ve hepsini kaliba döküyoruz.
Firinin en alt kisminda 1 1/2 saat pisiriyoruz.
Bloglarda gezinirken bu tarife uygun pek cok tarif buldum. Sanirim en hosuma giden piknikteki sunum sekli oldu. Gelecek sefer kücük kaliplarda denemek istiyorum bu tarifi.